2/07/2014

Özel Gitar Yaptırmak veya Yaptırmamak

Gitar Yaptırma Süreçleri Hakkında
  

Yaklaşık 6-7 yıldır seminerlerimde, gitar buluşmalarımızda, Gitarizm facebook sayfasında vs. sürekli olarak cevapladığım ilk on soruyu toparlasam başa oynayanlarından birisi de el yapımı/özel yapım/Custom gitarlar ve bunların yapımı ile alakalıdır herhalde. Bu konuda ülke olarak çok köklü bir geçmişe sahip değiliz, orası açık. Ancak son on yıldır belirgin bir kıpırdanma yadsınamaz. Çok boyutlu da bir olay bu; internet imkanları, bilgiye daha kolay ulaşım, merak, dahasına duyulan arzu, özel bir şeye sahip olma arzusu, standartlardan alınamayan tatmin, ergonomik nedenler, sosyolojik etmenler ve daha da ilginci orijinaline yetmeyen bütçelerin kopyalara meyletmesi gibi itici kuvvetler ışığında gitar yapımcılığı açısından on sene öncesine göre çok daha sıkı bir konumdayız. Ha, alınacak çok yolumuz var, o ayrı. Ama Fatih Yılmaz, Erdem Koca, Ufuk Biçer gibi yapımcılar insana büyük ümit veriyor. Peki seçenekler sonsuz gibiyken özel bir gitar yaptırtmak mı doğru, bayiden yapılmışını almak mı? Hangi ustaya/lütiyeye, hangi ağaçlardan, hangi manyetiklerle yaptırtmalı. İşbu yazı size karar vermenize yardımcı olabilme amacıyla yazılmaktadır.

Seri üretim mi, özel yapım mı?



Verilmesi gereken ilk karar budur. Her ikisinin kendine göre çok büyük artıları, eksileri vardır. Öncelikle;

·        Eğer yeterince gitar tecrübeniz yoksa gitar yaptırma işlerine girmeyin: Bu işlerde karar vermeniz gereken ergonomik, tonal, işlevsel ve ekonomik kararlar olacak. Bu aşamada, elbette, lütiyenizden destek alabilirsiniz. Belirli bir seviyede gitar anatomisi kültürüne sahip olmak, çeşitli türlerde gitarları denemiş/görmüş olmak doğru karar vermek, gelecekte pişman olmamak adına çok işinize yarar. Örneğin “V” tipi sap profili, bence, oldukça adam seçen bir formdur. Seveni çok sever, alışamayana gitar sattırır. Denemeden tercih edilmemesi hayalinizi süsleyen gitarı çalamamanıza neden olabilir. Kocaman bir genelleme yapacak olursam, bana göre, öncelikle tel boyu (skala), manyetik türleri, sap profili, tuşe eğrilik çapı (radyus), tremolo türü, perde demiri türü ve ölçüsü, üst eşik genişliği gibi konularda temel bilgiler sizi pişmanlıktan kurtarabilir. Elbette hepsi bunlarla sınırlı değil, onu da unutmamak lazım.


Sap Formu ÇOK Önemli bir Etmendir!

·        Yarın satmak istersem?” gibi bir şey aklınızda varsa sakın gitar yaptırmayın: Çok duydum bu lafı. Bana göre çok saçma, daha almadığınız bir gitarın satışını düşünüyorsanız almayın. Altın alın, gitardan daha fazla değerleneceği kesin hiç olmazsa. Ayrıca eklemeden geçmeyeceğim bir söz var, Fatih Yılmaz’ın bir sözüdür, “gitar yaptırtma kendi popona göre pantolon diktirmektir” diye. Doğrudur. Kendi elinize, zevkinize, çalımınıza, amfi gibi diğer ekipmanınıza ve kulağınıza göre yaptırdığınız bir gitarın yaptırdığınız fiyata gitmesini pek beklememek lazım.

Hantug Custom Guitars'da Perde İşçiliği

·    Amarikan Delüks Tele alacağıma filancaya yaptırayım, daha ucuz olur” diye düşünüyorsanız bu işlere bulaşmayın: İşte TR’deki en büyük yanılgılardan birisi. Paran orjinaline yetmiyorsa birini bulup yaptırayım düşüncesi. Oysa gitarın gövdesini ve sapını bedava bile bulsanız sadece aksam bile, düzgün parçaları kullanmak kaydı ile hatırı sayılır bir meblağ tutar. Öteki türlü de hadise ucuz etin yahnisine döner genellikle. Dolayısıyla bu mantıkla işe başlamaktansa, malum ürünün 2.eline odaklanmak çok çok daha mantıklı olacaktır.
·      Yaşınız nispeten genç ise bir kere daha düşününün: Alınmaca gücenmece yok, kesinlikle genç kardeşlerimi hafife almam. Ancak şu da bir gerçek yaşınız 30’un altındaysa zevklerin ve ihtiyaçların zamanla değişimi doğal bir sonuç. Kendim için de öyleydi; 27 yaşında yaptırmayı düşündüğüm gitarı eğer yaptırtmış olsaydım şu an belki çalmıyordum, o kadar net. Zira sapı eski ibanezlerdeki wizard profil olurdu ve o ipince form şu an asla rahat edemediğim bir şey. Bu yüzden bazı zevklerin, ihtiyaçların yaşın olgunluğu ile şekillenmesini beklemek de mantıklı olur.
·        Belirgin kararsızlıklarınız varsa netleştirmeden bu işlere girişmeyin: Bir gün floyd rose türü tremoloda karar kılıp ertesi gün “yok, yok. En iyisi sabit köprü” diye uykudan uyanıyorsanız, az daha bekleyin. Ha, gitar çeşitlerini gözden geçirirken “bu değil, bu değil, bu hiç değil, bu bizim köyden değil” şeklinde net iseniz, size her yol açık :)

Göz Nuru Yollarına Doğru…


Her şeyi etraflıca ölçüp biçtiniz ve nihai kararınız, vardığınız nokta kendinize özel bir gitar yaptırmak. Şimdiden tebrikler; oldukça heyecanlı ve keyifli ama kritik bir sürece başladınız. Eğer süreci iyi yönetirseniz hayallerinizi süsleyecek bir gitara kavuşacaksınız. Tam tersi paranıza yazık etmeniz de olası, kritikliği de oradan. Bu süreçle ilgili yapılması gerekenleri özetleyecek olursak;

1)      Somut Hedefler Belirlemek
Çok önemli bir aşamadır. Hedefiniz “tonu çok iyi olan bir gitar” veya “amarikan fender tonu” gibi sabun köpüğü şeyler veya “temiz tonlarda tele ve strat, lead tonlarda Les Paul tonları alayım” gibi ütopik olmamalı. Gitarı yaptıracağınız kişiye mümkün olduğunca çok ipucu verin ama bunlar elle tutulur şeyler olsun. Öncelikle bir temel belirleyin ve hedefi o temelin üzerine inşa edin. Strat, Tele, Les Paul temel elektrogitar form ve yapılarıyla işe başlayabilirsiniz, örneğin.

Gitar ve Muhabbet Ustası Fatih Yılmaz

2)      Doğru ustayı seçmek
İşin en kritik kararlardan birisi budur. Son dönemde etrafta o kadar çok kişi kendisine “lütiye” sıfatını yakıştırıp dolanıyor ki kim iyi, işine hakim, kim değil ayırmak güçleşiyor. Bu durumda yapılacak şey şu; eğer aynı ildeyseniz adaylarınızla yüzyüze tanışın, sonuçta epey bir ücret ödeyeceğiniz adamı görün, kendiniz de bir izlenim oluşturun. İnternet tüm yorumları okuyun ama çok güvenmeyin. Evet, bu yorumlar önemli ancak piyasamızda hatası ortaya konan, rock yıldızı gibi davranılmayan veya daha da yaygını konuya yeterince vakıf olmayan insanlarca ortaya saçılmış çok fazla dezenformasyon var. Bu sapla samanı ayırmak çok güç. O yüzden tanışın ve sonrasında da önce yaptığı işleri araştırın, mümkünse o gitarları kullanan kişilerle iletişime geçin, hatta o gitarları denemek için izin isteyin. Adayın atölyesinde yapımda olan şeyler varsa, yapımcıdan izin alarak, deneyin, görün. Kaç tane gitar yaptığı da önemlidir hele hele toplasan üç tane gitar yapmadan “Paul Reed Smith de kimmiş lan” edasıyla dolanan o kadar adam varken. Sonrasında gitar bilgisini test edin; eğer adayınız olan lütiye 62 stratla, 54 strat arasındaki farkı bilmiyorsa, iki noktalı tremolo ile altı vidalı tremolo arasında bir tremolonun artı/eksilerini size net olarak anlatamıyorsa, istediğiniz tona kısa skala ile mi uzun skala ile mi yaklaşabileceğinizi, hangisinin neden size uygun olduğunu/olmadığını, neden kendi yaptığı gitarda sağır noktalar (dead spots) olmayacağını, blackguard tele köprü manyetiklerinin uygun olmayacağını, broadcaster tele köprü manyetiklerinin daha mantıklı olacağını anlatamıyorsa, P90 ile jazzmaster manyetiklerinin farkını bilmiyorsa, “daphne blue”, “cherry red”, “sienna burst” gibi terimler adaya bir şey ifade etmiyor, gözünün önüne o muhteşem renkler gelmiyorsa tekrar bir düşünmek lazım. Bu tür pek çok temel ve genel kültür bilgisine sahip olmalı, günümüz gitar teknolojisini de takip etmeli zira bu işten hayatını kazanıyor adayınız. Bilmek “zorunda”.
Usta yapımcı Erdem Koca 

3)      İmajlarla gerçekleri ayırmak
Bir zamanlar Çizmeli Kedi Gitar Atölyesi adında bir gitar yapım atölyemiz vardı. O dönemde bana gelen soru(n)ların bir kısmı da insanların kafalarındaki imajlarla sahip olmak istedikleri ton arasındaki fark temelliydi. Örneğin aslında 24,5 inç tel boyuna, maundan kalınca sap ve gövdeye ve humbucker manyetiklere sahip bir gitar isteyip ondan erken dönem SRV tonu almak peşinde olabiliyorlardı. Diğer bir örnek ise yeni bir Strat aldıktan iki ay sonra “Bundan nasıl Slash tonları alırım?” diye soran arkadaşlar verilebilir. Bu iki örnek de kafalarda imajlar ile ulaşılmak istenen tonun uyuşmamasından kaynaklanan sorunlara yol açar. Peşinden bir ton manyetik dener bir şeylere yaklaşmaya çalışılır, akabinde de satış yolu görünür. Gerek yok böyle şeylere, baştan ne istediğinizi iyi belirleyin, ona ulaşmaya çalışın, o olsun.


4)      Cimrilik etmemeye çalışın
Genel bir Türk mantığı var. Bir işin ana yapı parçalarında para harcamamız gerekiyorsa harcıyoruz ama yine önemli diğer elemanlara ya paramız kalmıyor, ya da para ayıracağımız gelmiyor. Gitar yapım işlerinde de aynı şekilde işliyor hadise. Yapımında, ağacında vs. bütçeden kısmayıp da köprüde, akord burgusunda, üst eşiğinde 2-3 $’lık ürünlere yönelmek, gitardan alabileceğiniz kazanımları azaltabilirken, amaç iyi bir tona ulaşmak iken cimrilik size artı kazandıracak bir hareket olmayacaktır. Müsrif olun ASLA demiyorum. Ancak doğru ve efektif harcamalar işin temeline paralel bir strateji olur.

5)      Aksam hakkında iyi bir araştırma yapın
Az önceki maddede de bahsettiğim gibi efektif bir bütçe oluşturma için parçalar ve aksam hakkında da bilgi sahibi olmak gerekir. Bu pazar çok geniştir. 5$’a da manyetik var 500$’a da, 10$’a da tremolo var 1000$’a da. Akord burgularının çok çeşitli modelleri mevcut. Keza üst eşikler, potansiyometreler, perdeler, askı pimleri için de durum böyle. Hangisi size uygun, doğru tercihlerde bulunmak gerekli.


6)      İhtiyaçları doğru belirlemek
Floyd Rose tipi bir tremoloya (FRT) gerçekten ihtiyacınız var mı? Hiç kullanmayacağınız bir FRT’ya neden para veresiniz? Hele ki o tremolo 200-300$ gibi bir fiyata satılıyorken. Peki sadece ve sadece köprü manyetiğini kullanıyorsanız sap ve orta manyetiğe neden yer veresiniz gitarınızda? Sahne alan bir gitarist değilseniz wireless sisteme veya hiç akustik gitar partisyonunuz yoksa piezo köprü sistemine, hiç işiniz olmayacaksa sustainer/sustainac sisteme neden çil çil para veresiniz ki? Hele dövizin başını alıp gittiği bu dönemde?
 Steirway to Heaven


Tüm etmenler asla sadece bu kadarla sınırlı değil elbette. Ancak gitar yaptıracak arkadaşlara fikir verir diye düşünüyorum. Burada bahsetmediğim her konu için bana gitarizm’in facebook sayfasından, Türkiye’nin çeşitli merkezlerinde verdiğim seminerlerde, yolda molda denk getirdiğiniz yerlerde çekinmeden sorabilirsiniz. Ayrıca şu an yapımı süren biri Fatih Yılmaz’a yaptırdığım bir Strat-tipi, biri de karma yapımcıların eseri olacak bir Tele projelerim hakkında, önümüzdeki sayılarda detaylıca yazacağım ki yukarıda anlattığım şeyler nasıl uygulanır, nasıl gerçeğe aktarılır bir örnek teşkil etsin.

4 yorum:

  1. Merhaba Üstad. Yakın zamanda meksika telecaster alacağım. (Baja tele 60's) gitarın üzerinde ki manyetikler güzel ama meksika yapımı olduğu için muhtemelen işçilik kötü olabilir. (belli de olmaz) Gitarı aldıktan sonra sizi ziyaret etsem inceleyebilir misiniz. Teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Baja'lar cidden çok güzel aletler. 50ler bajalarından istiyorum ben :) İşçilik de hiç kötü değil, en azından gördüğüm tüm bajalarda geçerli durum böyleydi.

      Sil

Popüler Yayınlar