6/30/2012

Charvel Desolation DS-2ST İncelemesi


Charvel Desolation DS-2ST İncelemesi


Charvel firmasının, Fender tarafından satın alınması elektrogitar tarihinde çok büyük izlere sahip olan bir yadigarın yok olmasının önlenmesi demekti. Ancak artık 80’lerde değildik. Reagan artık başkan değildi, Gorbaçov emekli olmuştu, taytlar ve katlı kesimleri olan uzun permalı saçlar, bigudiler, vatkalı ceketler silinip gitmişti. Dolayısıyla Charvel’in satın alınmadan önceki durumu pek parlak sayılmazdı. O yüzden Fender’in, firmayı bünyesine katmasına ticari hata olarak gören çok insan olmuştur. Ancak Charvel, yeni ve daha iyi yönetimi sayesinde küllerinden yeniden doğdu bile diyebiliriz. Öncelikle So-Cal serisi gibi hem kaliteli, hem de ABD pazarı için çok iyi fiyatlı ürünler ürettiler. Bir kısmı Fender bünyesinde görev alan eski Charvel çalışanları bir araya getirildi vs. vs. Bu ay size tanıtacağım ikinci gitar olan DS-2ST, Charvel’ın yeni dönemi içindeki yeni bir akımın temsilcisi; Desolation Serisi. Charvel’ın Çin merkezi üretim yaptırdığı, görece ucuz ama etkili olan ve nispeten sert müzik yapanlara yönelik bir seri. Bu seri içinde beş alt model var; LP tasarımını andıran tek boynuzlu seri (single cutaway), çift boynuzlu seri (double cutaway), skatecaster, star ve soloist. Bunlarda kendi içinde bazı seviyelere sahip; floyd rose’lu olanlar, sabit köprülüler, alevli akça kaplaması olanlar, olmayanlar vs. Anlatmaya çalışacağım model ise tek boynuzlu olan modellerden; DS-2ST




Gitar bana kendi kutusu ile güvenli bir şekilde ulaştığında zaten aklımda bu gitarla ilgili internetten araştırdıklarım vardı. Sap kafası tasarımını pek sevmezdim (Charvel daha öncede böyle LP kılıklı aletler çıkarmıştı) ama genel görselini, gördüğüm fotoğraflarda “iyi” sıfatına layık görmüştüm. Cihaz kutusundan çıktığında fotoğrafların biraz yetersiz kaldığını anladım. Gerçeği, fotoğraflardan bir tık daha güzel görünüyor, burası kesin.

Şimdi biraz genel bilgi verelim;

Model : Desolation
Gövde Ağacı : İki Parça Maun
Sap/Gövde Birleşimi : Yapıştırma
Sap Ağacı : 3 Parça Maun (yağlanmış)
Tuşe Ağacı : Gülağacı
Skala : 25,5 inç
Sap Eğrilik Çapı : 12-16 inç (Konik Tuşe)
Üst Eşik : Plastik
Üst Eşik Genişliği : 42mm
Perdeler : Jumbo / 24 adet
Köprü : Tune-o-matic
Burgular : Grover 3+3
Elektronik Sistem : 2 volüm, 2 ton potu –  3 yönlü anahtar
Sap Manyetiği : Active Desolation
Köprü Manyetiği : Active Desolation
Renk : Lekeli Mavi (Blue Smear)

Gitarı kavradığımda hafif olması beni biraz şaşırttı. Ancak beni gitarda en çok şaşırtan şey, aynı zamanda en çok hoşuma giden şeylerden birisi cilalanmamış, yerine hafifçe yağlanmış maun sapı oldu. Süper! Evet, atmosferik değişimlerden etkilenebilir. Evet, güçlü bir polyester kabuk yok. Ancak sapın, kuru bir yerde yaşıyorsanız, zamanla daha kuru olmasına izin vermesi adına, sapın pürüzsüz ve saten-vari ağaç dokusunu hissetmek adına çok iyi bir karar. Gövde ise tipik LP gövdelerinden daha ince. Gövdenin göbeğe denk gelen yerinde ise stratlardaki gibi rahatlık oyuntuları mevcut. Bu oyuntular zamanında Leo Fender’in gitar dünyasına, daha doğrusu gitaristlere sunduğu en büyük katkılardan bana göre. Eğer oturarak iki üç saat Telecaster veya Les Paul çaldıysanız demek istediğimi anlamışsınızdır. Her ikisi de muazzam aletler, ikisinin de hastasıyız ama temel tasarımlarında ergonomi anlamında böyle bir kusura da sahipler. Gövdenin iki parçadan yapılması da hoşuma gitti. Onun dışında gövdenin bombesi çok zarif bir şekilde oyulmuş, onu da belirtmem lazım. Bazı ucuzcu Les Paul türevi aletlerde olduğu gibi değil, daha derin bir kubbeye sahip. Gövdenin en büyük silahı ise, elbette ki görsel albenisi. Gitar cidden çok “zengin” görünüyor. Bir vitrinde butik seviye bazı markaların modelleri ile yan yana dursa asla boynu bükük kalmaz. Görsel açıdan bu fiyata sahip olup da bu kadar iyi görünen başka gitar bilmiyorum. Bana göre en büyük rakibi PRS’in SE serisi. Pek çok açından kıran kırana kapışırlar. Ancak görsellik konusunda puanım Charvel’a. Bu şıklığı borçlu olduğu iki şey var; ilki göz alıcı alevli akçaağaç kaplaması ve ikincisi de güzel uygulanmış boya işçiliği. Gövdenin çevresini dolanan yapay sedef (pearloid) fileto (binding) gitarın şıklığını arttıran bir unsur olsa da çok küçük olması, fark edilebilirliğini kısıtlıyor. Ayrıca genel boya/cila işçiliği gayet iyi. Ama hoşuma gitmeyen bir kusura sahip; sap ve gövdenin birleştiği bölüm. Sap cilasız olduğundan çok belirgin ki gövde boyanırken sap maskelenmiş. Sonrasında gövde tarafındaki boya kuruduğunda bu maskeleme bandı çıkarılmış. Ancak çıkarıldıktan sonra pek özenle rötuşlanmamış. Peki ciddi bir sorun mu? Elbette değil. O kadar kusur kadı gitarında da olurmuş değil mi?




Sapa geldiğimizde, cilasız olmasına bayıldığımı söylemiş miydim? Evet söyledim ve bir kez daha yineliyorum. Cilasız sapların satensimsi hissiyatı ve ağaç dokusunu hissettirişi bana büyük bir çalım rahatlığı ve keyif veriyor. Sap profili “D” tipi, ortası biraz daha düz, üst kısımlarda hafifçe omuzları olan türden. En sevdiğimden değilse bile gitarın amaçlandığı türü icra eden gitaristler için hiçbir sıkıntı yaratmayacaktır. Çok ince değil ama kalın da değil. Ibanez’in wizard II profilinin çok çok az daha kalını gibi diye tarif edebilirim kabaca. Tuşede 12-16 inç’lik konik bir eğrilik uygulanmış. Yani 1.perdede 12 inç’lik bir çap var ve sap boyunca ilerledikçe 16 inç’e doğru bükülüyor. Konik (compound) tuşeli gitarlarda, perdeleme süreçleri biraz daha uğraş gerektirdiğinden, genelde, biraz daha yüksek fiyatlı gitarlarda görmeye başlarız. İlk defa bu fiyat aralığındaki bir gitarda konik tuşe uygulaması görüyorum ve hak ettiği bir puanı vermekten geri kalmıyorum...



Genel donanımı incelediğimizde gayet güzel neticelerle karşılaşıyoruz. Gitarın köprüsü, pot başları gayet şık ve ibanezin “cosmo black” dediği renkte. Ala. Akord burguları ise Grover markalı ve koca kulaklı Groverları çok sevdiğimden bir artı daha alıyor DS-2ST. Gitarın elektronik kontrol havuzunu açtığımızda kalkanlamanın nizami bir şekilde yapıldığını görüyoruz. Aferin adamlara. Dahası potlar da Alpha marka. İşte bu, bu fiyat grubundaki gitarlarda göremeyeceğimiz türde bir hareket. Charvel bir puan daha kazanıyor rakiplerine karşı.



Gitarın birincil tonundan bahsedecek olursak... DS-2 ST Les Paul tipi bir tasarıma sahip, maundan gövde ve sapa sahip, yapıştırma birleşimli, tune-o-matic türü köprüsü var ve netice olarak oldukça Les Paul-vari bir tonu var, diye bekliyor insan. Ama hayır, ton kesinlikle LP işi değil. Bunun temel nedeni tel boyu (skala). 25,5 inç’lik tel boyuna sahip olan gitarlar, şahsi tecrübeme göre, asla tam bir Les Paul tonu vermiyorlar, daima çok daha net olma durumları var. Bu, aslında, kötü değil. Sadece şekline, ağacına bakıp da “bundan LP tonu gelir” diye bir düşünceniz varsa olmasın. Maun sap ve gövde kendini hissettirse de 25,5 inç’lik tel boyu sayesinde net, orta frekansları belirgin (ama baskın değil), tonal anlamda dengeli bir ton var.



Gitarın manyetikleri Charvel’in kendi aktif humbuckerları. Normalde beni az çok tanıyanlar EMG’lerden ne kadar nefret ettiğimi bilir. Dolayısıyla bunlara da biraz önyargıyla baktım ilkinde. Derinlemesine yorum yapacak kadar irdeleyemedim, öylesi bir yorum yazabilmek için gitarı farklı amfilerde denerim normalde ve bu kez o vaktim yoktu. Ancak şu görece kısa zaman sonunda hedeflendiği işi iyi yapan, tuşe hassasiyeti gibi konularda benden “hiç fena değil” notu alabilen aletler gibi geldi. Yalnız çıkışlarının birbirine yakın sayılabilir olmasını ve sap manyetiği tonunu çok sevmedim. Gerçi sap tonunu sevmememde gitarın 24 perdeli olmasının da etkisi büyük, tüm suç sap manyetiğinin kendinde değil. Sevenine lafım yok ama ben kendimce sevmediğim için 24 perdeli olmasına kıl oldum. Keşke 22 veya 24 perde opsiyonu koymuş olsalar...





Peki bu gitar kime göre? Öncelikle şunu yazayım; şu anki tarih 22-05-2012 ve bu tarihe göre distribütör firma Tune-L’in resmi sitesinde gitarın fiyatı “KDV dahil” 430 Avro (yani 548$). Bu fiyata daha iyi bir seçenek varsa da aklıma gelmiyor/ben bilmiyorum :) Bu fiyat aralığındaki diğer gitarları düşündüğümde pek çok açıdan birkaç gömlek üstün bir gitar. Dolayısıyla maddi durumu daha sınırlı olan gitaristler, düzgün ve güvenilir bir gitarla yeni başlamak isteyenler için doğru adres olduğuna şüphe yok. Zaten gitar çalan arkadaşlar arasından sert müziklerle uğraşanlar bu gitarda kendilerine göre çok şey bulacaklar, bu da kesin. Konik gülağacı tuşesi üzerine düzgünce yerleştirilmiş 24 perdesi, aktif elektronik sistemi, düzgün seçilmiş donanımı, alevli akçaağaç kaplamasına uygulanmış zarif cilasıyla yarattığı albeni ve şıklık, sap profili bu kitle için tercih nedeni olacak. Ancak aynı nedenler o kadar sert tarafta yer almayanları da cezp edecek ve kendilerine bir DS-2 edinmelerine yol açacaktır.



Tarafımdan yazılmış olan bu içerik Sound Dergisindeki "Gitarizm" Köşesinde yayımlanmıştır. İzin alınmaksızın ve/veya "TAM" kaynak gösterilmeksizin alıntılanması, kopyalanması durumunda derginin yayımcı şirketi gerekli her türlü yasal yaptırımlara başvurmaya yetkilidir.

1 yorum:

  1. 3 gundur yazınızı okuyorum. öncelikle tekrar tekrar teşekkürler.

    şu aralar bir gitar alacağım para konusuda çok geniş olamıyorum hedeflediğim gitar schecter solo 6 custom'du ancak 2. elini denk getiremedim son 1,5 aydır.

    bu gitareda emin olamadığım tek şey clean tonları bu konuda yardımcı olursanız sevinirim. clean tonlarına güvenemiyorum bir türlü. başlığın altındaki videoyu izledim,gitartekniklerinde ki inceleme videosunu izledim, bir arkadaşım zuhal müziğin bayii sidir kendisi istanbula gittiğinde denedi gitarı sağ olsun benim için öyle bir sıkıntı yok diyor ancak clean tonları hakkında bir açıklamada bulunabilirmisiniz lütfen bana . gitar lambalı marshall ampi'de denen diğinde clean yok 'crunc' geliyor ancak feneder ampi'de ses daha naif arakdaşımda fender ampi'de denemiş ses daha naif geliyor ama her an patlamaya hazır bir A-bome gibi clean tonları .

    fikrinizi açarsanız sevinirim saygılarım'la

    <<realyugi@hotmail.com<<

    YanıtlaSil

Popüler Yayınlar