Eddie Van Halen’ın gitar dünyası
üzerindeki etkisi yadsınamaz. 70 sonlarından beridir adam ne kullansa olay
oluyor bir şekilde. Özellikle gitarları (ve amfisi) büyük kitleleri de peşinden
koşturuyor. İlk yıllarında Charvel ve Kramer gibi firmaların patlamasına büyük
katkı sağladıktan sonra 90’larda kendi imzalı modeline de kavuştu. Wolfgang
onun kendi imzalı serisinin adı oldu hep. Music Man ve Peavey firmalarıyla
çalıştı ve her ikisindeki modeller de karakter anlamında oldukça yakın aletlerdi.
İlerleyen yıllarda ise Eddie kendi işini, sağlam bir destekçi firma ile
çalışarak, kendi halletmeye karar vermiş olmalı ki Fender ile anlaşarak EVH’ı
kurdu. EVH’ın üretim hattına baktığımızda ise üç ana model kategorisi ile
karşılaşıyoruz; Wolfgang USA Custom, Wolfgang USA ve Wolfgang Special. İşbu
gitar da Eddie’nin kendi adına ürettirdiği EVH Wolfgang’lerin Japonya üretimi
olan ve görece daha hesaplı fiyatlı versiyonu;
Her zamanki gibi katalog
bilgileri ile başlayalım;
Merhabalar Ian. Sound Dergisi Gitarizm
Köşesine hoş geldin. Aslında tam bir klişedir ama sormak zorundayım :)
Öncelikle seni tanıyarak başlayalım mı?
Merhaba
Barış. Çok teşekkürler. Bu röportaj benim için de bir zevk. Türkiye’den birçok
arkadaşım var ve Türkiye’deki müzikseverlere kendimi tanıtabilme imkanı
verdiğin için de ayrıca teşekkürler. Öncelikle ve en önemlisi ben bir müzik
hayranıyım. 70 ve 80’lerin klasik rock müziğini, Led Zeppelin, Hendrix, Cream,
AC/DC ve biraz da Van Halen, Malmsteen, Randy Roads gibi adamları… dinleyerek
büyüdüm. Daha sonraları ise bu müziklerle bluesu keşfettim. Bu işe yol açan şey
ise bir arkadaşımın beni Stevie Ray Vaughan konserine götürmesi oldu. 1984
filandı. İlk sıradaki yerimi aldım ve sonrasında hayatım tamamıyla değişti.
SRV’den de John Mayall&The Bluesbreakers ve Robert Johnson’lara ulaştım. Oradan
da alternatif, caz, klasik metal ve içinde gitar olan hemen her şeye…
Adamımız bu işte!
Peki gitar yapımcısı olmanın arkasındaki
hikaye nasıldır?
Gitar
çalmaya başladığımdan beridir gitar tamiri yapıyorum denebilir. 14 yaşında para
biriktirerek ilk gitarımı aldım. Van Halen’ın gitarından esinlenerek yapılmış
bir Kramer idi. Alıp hemen eve koştum ve dakikalarca hayran hayran izledim.
Gözüme çok basit bir makine gibi göründü ve bunun gibi bir şey yapmanın, onu
çalmaktan daha kolay olacağını düşündüm. Böylelikle neyin nasıl çalıştığını görmek
için onu söktüm. Düzgünce geri topladıktan sonra nasıl çalacağımı öğrenmeye de
başladım. Arkadaşlarımın ve çevremdeki bazı kişilerin gitarlarını tamir etmek,
modlamak ve gitar parçaları yapmakla geçen birkaç yılın ardından, yaptığım bir
gitarı boyatmak için birisini ararken Scott Lentz ile tanıştım. Maun gövdeli, lacewood
kapaklı, floyd rose’lu solak bir strat gövdesiydi. 90 başları filandı. Ona bir
sonraki projem için bir sap yaptırmak istediğimi söyledim, ancak o “kendin
halledebilirsin” dedi. İşte o an gerçek
bir dönüm noktasıydı. Sonrasında yaklaşık altı veya sekiz yıl boyunca strat ve Les
Paul türü cihazlar yaptım. O daima büyük bir esin kaynağı ve yardımcıydı. O
günlerde tüm gitarlarımın boya işlerini o yapardı. Ta ki bir gün “kendi
gitarlarını kendin boya” diyene kadar :)
Ibanez kısa süre önce yeni 25.yıl RG'lerini duyurdu.
MODEL: RG3XXV
Sap: 3 Parça Akça
Sap Tipi : Wizard III
Gövde : Ihlamur
Perdeler : Jumbo
Tuşe : Gülağacı
Inlay : Renkli Noktalar
Köprü : Edge Zero II bridge w/ZPS3Fe
Sap Mn: DiMarzio Air Norton-S
Köprü Mn: DiMarzio D Activator
Renkler: CA, LB
Özellikle bunu çok sevdim. Eskinin RG565'lerini anımsatan aletler.
Gitar yapımı ve
tamirleri/restorasyonları ile uğraşan herkes benimle hemfikir olacaktır ki
tesviye işlemleri, eliniz pratik kazanmış olsa bile, zaman alan ve hamaliyesi
bol olan süreçlerdir. Zira Şekil 1(a)’daki gibi uygun şekilde hazırlanmış ve
perdeleri çakılmış gitarın perdelerini Şekil 1(b) veya Şekil 1(c)’deki gibi
tesviye ederek tüm perdeleri bir hizaya getirirsiniz. Ancak telleri takıp, sapı
tel gerilimine maruz bıraktıktan sonra tuşe üzerindeki perdeler eş bir yapı
göstermeksizin tepkiler verir genellikle ve Şekil 1(d)’deki gibi bir netice
ortaya çıkar. Neticede epey sıkıntı çıkar ortaya ve siz de bu sorunları
giderecek, tel gerilimi altında defalarca tel gevşetip germeli, zımparalamalı
filan, bana uğraşırken karın ağrısı gibi gelen bir dizi operasyon içinde
bulursunuz kendinizi. Bu uluslararası soruna bir yanıt ta Japonya’dan geldi; “Rectify Master:Katana” serisi tesviye
üniteleri. Bu üniteler üç farklı uzunlukta üretiliyor; bas gitar için uzun
versiyon, standart versiyon ve bunların en kısası olan nanoKatana.
Sistemin getirdiği yenilik ve
kolaylığın özü şu; dedik ya, normalde bu tesviye işlemlerini tel gerilimi
altında yapamazsınız. Elbette Dan Erlewine’ın “Neck Jig” dediği büyük ve analog
tesviye sistemine sahip değilseniz veya son yıllarda iyice popülerleşen “Plek”
denen tesviye robotuna verecek yüz binlerce dolarınız yoksa. Bu sistemle arzu
ettiğiniz tel gerilimi altında (kullanmak istediğiniz tel seti ve akord sistemi
ile) ve istediğiniz “relief” (sap üzerinde, doğru bir çalım ve ton eldesi için
oluşturulmuş kontrollü içbükeylik) seviyesinde tesviye yapabilmek Şekil 2(a)’da
görüldüğü gibi, mümkün.
Eğer evinizde perde değiştirebiliyorsanız veya en
azından kendi tesviye işinizi kendiniz yapıyorsanız, ufak veya büyük bir gitar
atölyesi sahibiyseniz bu cihaz size büyük bir kolaylık ve zaman kazandıracak. Eli
alışık lütiyeler için sayılı dakikaya indirebilir. Dahası bu sistemle tesviye
işlemi çok daha efektif bir şekilde yapılabildiğinden, geleneksel yöntemlerle
daha uzun süreler ve defalar gerektiren perde aşındırma süreçleri oldukça
azalıyor. Böylelikle perdeler ilk hallerine çok daha yakın kalıyor, perdelerin
tekrardan şekillendirildiği süreçlerde de faydalı oluyor.
Gelelim Katana’nın ayrıntılarına...
Cihaz aynı anda iki tel altına tesviye yapabilecek şekilde tasarlanmış.
Perdelerin üzerine denk gelen tarafa bir zımpara yapıştırılacak durumda.
Cihazın bir ucunda ise sapın içbükeyliğine göre ayar yapabilme imkanı tanıyan
bir burgu başı bulunuyor. Basitçe bir sap çeliği (truss rod) mantığı gibi
düşünebilirsiniz bu burgunun işlevini.
Ana tesviye işi için yapmanız
gerekenler ise şöyle; önce setinizin içinden çıkan ve sap içbükeyliliğini
belirlemekte kullanacağınız üç plastik parçayı belirli üç noktaya (ikisi
tuşenin iki ucuna ve biri de 9.perdesine) konumlandırıyor ve cihazın burgu
başını çevirerek tesviye yapacak yüzeyin, üç plastik parçaya da aynı anda temas
etmesini sağlıyorsunuz. Bunu yaparak cihazın tesviye yüzeyi ile tuşenin
bükümünü aynı yapmış oluyoruz. Akabinde set ile birlikte gelen iki minik
silikon parça ile üst iki teli (telleri gevşetmeden veya çıkarmadan) biraz
yükseltiyoruz ve eğimi sapınki ile aynı hale getirilmiş Katana ile, Şekil 2
(b)’deki gibi, nazikçe girişiyoruz. Sonrasında aynı işlemi en üst teli
atlayarak tekrarlıyoruz, ta ki en alt iki tel bölgesi de tesviye oluncaya
kadar. Bu işlem ile tesviye işlemi bitmiş oluyor ve perdelere tekrar şekil
verme süreci başlıyor. Bu aşamanın kahramanı ise Rectify Master Little Bone
isimli minik parçaları. Bunlar ergonomik tasarıma sahip, pirinçten yapılma ve
perdeler ile temas eden (özel olarak açı verilmiş) bir yüzeyinde elmas
aşındırıcı bulunan aletler. Minik fakat etkili. Düzgünce yeniden şekil vermeye
hazırlanmış, uygun şekilde maskelenmiş perdelere bunlarla hafifçe girişiyoruz.
İşimiz yine dakikalar içinde bitiyor. Sonrasında önce set ile gelen 3M sünger
ve ardından parlatma pastasını uyguladıktan sonra pırıl pırıl ve bızlamasız,
cızlamasız cillop perdeler karşınızda...
Rectify Master’ın görece daha
büyük çaplı tesviye işlerinde ciddi fark ve kolaylık yaratan Katana’sını
anlattık. Peki ya büyük çaplı tesviye işleri ile alakanız yoksa? Bu olaylarla
bütün alakanız ufak ve bölgesel cızlamalarsa? Yani “elimde doğru dürüst bir
gitar var ama sadece bir iki perdesinde cızlama var” diyor ve topyekün bir
tesviyeye de ihtiyaç duymuyorsanız bu ürün size göre. Bu yenilikçi tasarıma
sahip cihaz ile bölgesel tesviye işlerinizi büyük bir kolaylıkla halletmeniz
mümkün. Üstelik teller takılı ve akord yerinde iken. Üstelik Katana gibi tel
yükseltici parçalara bile gerek yok. Çalmayı bırakmanıza bile gerek yok.
Tesviyenizi yapın, perdeleri yeniden şekillendirme işleminizi daha sonra da
halledebilirsiniz isterseniz. Veya tel değiştirmeden az önce halledersiniz,
telleri söktüğünüzde de Little Bone ile bölgesel düzeltmenizi yapar, temizce bu
işin üstesinden gelmiş olursunuz.
Aletin kullanımı Katana ile çok
yakın. Sadece büküm ayarlama burgusu cihazın ucunda değil, üstünde. Cihaz yine
iki tel arasına yerleştiriliyor, sap bükümüne göre üstten ayarlama yapılıyor ki
aşındırıcı yüzey ile tüm perdeler temas halinde olsun, sonrasında saniyeler
içinde cızlamalara veda ediyorsunuz. Hepsi bu :)