Elektrogitar
Modifikasyonları Hakkında
Yepyeni bir Gitarizm
makalesinden hepinize merhaba. Uzun süreden beridir yazmak istediğim bir konu
ile karşınızdayım. Gitarı çalmaktansa onda bir şeyleri değiştirmeye
niyetlendiğim ilk günden beridir içinde olduğum bir konudur, “elektrogitar modifikasyonları”. Gönlümde
yatandan 12 parsek uzaklıktaki bir gitarla, 14 sene kadar önce bu işlere
başlamış birisi olarak epey tecrübe biriktirdiğimi söyleyebilirim. Umarım
faydalı olur… Bu arada yazı dizimin son bölümünde kendi gitarlarıma yaptığım
bazı modifikasyonlardan, bunları hangi nedenlerden ötürü yaptığımdan,
modifikasyon mantığımdan, maddi boyutlarından, neyi nereden aldığımdan vs. de
bahsedeceğim, o bölümleri de lütfen atlamayınız.
Modifiye
Etmeli mi, Etmemeli mi?
Açıkçası bu işi bir
yatırım olarak görürüm. Gitarınız bu yatırımı hak eder mi, etmez mi? Yatırımınızı
size geri döndürebilir mi, döndüremez mi, meseleye o gözle bakarım. Bu yüzden
işe başlarken ilk işiniz
bütün önyargılarınızı, olumlu veya olumsuz bütün
etkilenimlerinizi bir kenara koyarak gitarınızı değerlendirmek olmalıdır.
Marka holiganlığıyla kendinizi bu duruma düşürmeyin ;)
Kendinize karşı dürüst olun. Gitarınızın modifikasyona ihtiyacı var mı, yok mu,
o konuda dürüst bir yanıtınız olsun. Gitar atölyesi sahibi olduğum zamanlarda
modifikasyon isteyen pek çok müşterimize bu soruyu sorardım, o söyleşilere
katılmışlar varsa belki hatırlar. Sadece ve sadece “Oooo, Emre’nin Ibanezini gördün mü, üzerinde Dimarzio HedeHödö varmış”
dedirtmek için veya “Cortumun akord
burgularını Gotoh’larla değiştirdim, uçtu alet, eki eki eki” diye geyik
yapmak için hiç davranmayın. Hem çok puan getirtmez, hem de parayı havaya
saçmış olursunuz. Çil çil milli servet bunlar arkadaşlar, yapmayın yazıktır.
Genel bir yargı
pahalı gitarların modifikasyonu hak ettiği, ucuzlarınsa etmediği yönünde olsa
da belirleyici unsur pahası değil nitelikleridir. Bana göre bir gitarı
modifiye edilmeye, yani yatırım yapılmaya değer kılan unsur temel yapısal
özellikleridir; titreşim karakteri (rezonans),
ses uzaması (sustain) ve tınısal
özellikler. Eğer bu unsurlar sağlamsa ve nihayetinde yapacağınız yatırım saçma
sapan boyutlarda değilse gitara yatırım yapabilirsiniz. İnsanların kendi
gitarları konusunda sıklıkla abartma eğilimi içinde olmalarından dolayı dürüst
olarak ilk adımı atmak elzem.
Öte yandan işin maddi kısmını da göz ardı
etmemek lazım. Eğer modifiye edeceğiniz gitarı yarın satacağınızı öngörüyorsanız
ve 1 + 1 = 2 mantığındaysanız bu iş öyle yürümüyor. İyi olsun veya olmasın,
hatta isterse mükemmel olsun, kimse 350 liraya alınan ve üzerine 1000 lira
harcadığınız bir SX’e 1350 TL vermez!!! Alım satım forumlarına bu fiyattan koyar
koymaz dalga mesajlarıyla karşılaşırsınız. O yüzden karar aşamasında işin maddi
hesap boyutunu asla göz ardı etmeyin ve plan dışı bırakmayın, yarın pişman
olmak var. Ayrıca hafife alınmaması gereken noktalardan birisi de bazı
modifikasyonların geri dönülemez oluşlarıdır. Stratınıza Fralin Vintage Hot
takmanız size gelecekte satarken hiçbir olumsuzluk yaşatmazken perdelerini
Malmsteen Strat’larda olduğu gibi oydurmanız veya boyasına eskitme yaptırmanız
size daha düşük bir ikinci el satış fiyatı olarak dönebilir. Böyle şeyleri
sakın yapmayın demiyorum, sadece emin olun, hazır olun demek istiyorum.
Suntadan bir gitara servet harcamak mantıklı mı????
Konuya geri dönersek
gitarınızın tatminkar bir ses uzaması, keyif veren bir tınısı var ve güzel
titreyen bir alet. Dolayısıyla ilk sınavı geçti. Tonu o kadar iyi ve o kadar
rahatsınız ki uğruna biraz para harcamaya varsınız ve yarın bir gün satmak gibi
bir düşünceniz de yok. Şimdiki soru şu, nelerin değişmesi “gerçekten” gerekli? Bu
konuda da dürüstçe başlamak markaların süslü reklamlarının oltalarına sazan gibi
düşmenizi engelleyecek ilk adım olacaktır. Köprü manyetiğini değiştirmeniz
gerçekten zaruri mi, yoksa sadece ton potunu biraz kısarsanız derdinize deva
olur mu? Belki de o meşhur tonu alamamanızın sebebi sevdiğiniz şarkının
aslında, stüdyo kaydı esnasında, stratla
değil de bir les paul ile çalınmış olmasıdır? Akord kaçırmanıza neden olan şey
gerçekten de akord burgularınız mı, ya üst eşiğinizdeyse sorun? Gitarınızı iyi
tanıyorsanız zaten yanıtlar elinizdedir. Yanıtlar tam değilse veya net değilse
biraz daha sabırlı davranıp doğru yanıtlara tam olarak ulaşmayı beklemek öncelikle
kendimiz için daha faydalı olur.
Öte yandan gitarınızın
tonunu istediğiniz yöne nasıl çekeceğiniz, boğuk sap manyetiklerini nasıl daha
net yapabileceğiniz, nasıl daha iyi bir ses uzaması elde edeceğiniz, gitarınızı
daha seksi ve/veya daha farklı nasıl yapacağınız, zorlu tremolo numaralarında
bile sapa sağlam bir akord kararlılığına nasıl ulaşacağınızla alakalı bazı
ipuçları bu yazının konusu olacak…
Modifikasyon
Türleri
Bu aşamada modifikasyonları,
daha önce “Elektrogitar Modifikasyonları” adlı söyleşilerimde de belirttiğim
üzere, üç ana parçaya (ilki tek madde aslında) ayırıyorum ben;
1)
Ton
Hedefli Modifikasyonlar I – Birincil Ton Modifikasyonları
a.
Sap Değişimi
b.
Tremolo ve Sistemindeki Değişimler
c.
Sağır Bölge (dead spot) Yok Edici
Modlar
2)
Ton
Hedefli Modifikasyonlar II – İkincil Ton Modifikasyonları
a.
Manyetik Değişimleri
b. Tiz Koruma Devresi ( Treble Bleed)
c.
Bobin Bölme
d.
Paralel/Seri/Faz dışı bağlantılar
e.
Pot ve Kapasitör Değişimleri
f.
Sustainer
3)
İşlevsel
Modifikasyonlar
a.
Akord Burgusu Değişimleri
b.
Üst Eşik Değişimleri
c.
Tremolo için Akord Kararlılaştırıcılar
d.
Köprü/Tremolo Değişimleri, Tremolo
Sabitleme
e.
Perde Arası Oyma (Scalloping)
f.
Akord Düşürücüler (D-Tuna)
g.
Piezoelektrik Köprüler
h.
Perde Değişimleri
i.
Sap Profili Modları
j.
Gerçek Tempere Perdeler (True
Temparement)
4)
Görsel/Estetik
Modifikasyonlar
a.
Boya değişimleri
b.
Eskitme (Relic/Aged/Distressed)
Görünüm
c.
Swirl boyama
d.
Tuşe Süsü (inlay) Değişimleri
e.
Pena Muhafazası Değişimleri
f.
Manyetik Kapağı ve Sap Çeliği Kapağı Değişimleri
g.
Tuşe LED’leme
Bendeki liste
şimdilik bu kadar. Bir sonraki makalemin içeriğine sizden gelecek soru ve öneriler de yön verecek. Yukarıdaki listeyi
de ondan yazdım şimdiden. Bunlar haricinde yazmamı, eklememi istediğiniz konular
varsa onları da ekleyip bahsedelim diye…
Benden şimdilik bu
kadar. Türk gitar alemine bir faydamız dokunduysa affola!
Yapacağınız işlemler sonrasında gerçekten ne ortaya çıkacağını büyük merakla bekliyorum. Piyano Kursu İzmir
YanıtlaSil