YUXEXES Gitardaki Sarmaşık köşesinin, Kasım 2007 sayısında şöyle bir girizgah yapmışım;
“Bu sayıda bahsetmek istediğim konu, zaman içinde devamını da getirmeyi düşündüğüm bir tema oldu ve enstrümantal albümler hakkında…
Bu tür albümler çeşitli şekillerde ve tarzlarda karşımıza çıkabilir. Burada yer alanlar/alacaklar ise genel anlamda, salt gitar albümü sayılabilecek veya bireysel enstrumanizmin baskın olduğu albümlerden ziyade, genel müzisyenliğin ve grup müziğinin ağır bastığı örnekler olarak yer aldılar. Bu tür bazı albümler, istisnaları olsa bile, genelde ıskalanmış albümlerdir bana göre. Bir A grubunun dünyada B kadar takipçisi olabilir. Ancak bu A grubunun elemanları ile daha da ünlü C grubunun üyelerinden oluşan bir D proje grubunun takipçisi B ile kıyas götürmeyecek kadar az olur genelde. Bazen proje gruplarında ortaya çıkan müzik çok da muazzam sayılmayacak bir şey olabilse bile, kimi zaman da çok başarılı olabilme potansiyelini taşır. Taşır da o potansiyel, kinetiğe dönüşmez pek. İşte bu yazımda (çoğu, hepsi değil) ıskalanan enstrümantal albümler ve bazı önemli gruplara yer vermek istedim. Umarım bu yazı bir vesile olur da, bu müzikler, onları sevecek ve onlara değer verecek insanlara ulaşır. Ayrıca burada zikrettiğim albümler biraz abartılı bir başlık içindeler; “Enstrumantal Şaheserler”. Ama dikkat çekici bir tema başlığı olduğu kesin…”
Devamı gelemedi aslında :) Ama yine mevzubahis yazı aşağıda, umuyorum ilginizi çeker…
ENSTRUMANTAL ŞAHESERLER
Alex Skolnick Trio - Goodbye to Romance : 2002 yılının en sürpriz albümlerinden birisi, şüphesiz bu albüm idi. Testament ile taş gibi thrash yapan, ardından Savatage ve Stu Hamm ile çalışmalar, turneler yapan bir gitarist birden ortadan yok olmuş, geriye solo çalışma babında bu albümle dönmüştü. Albüm dokuz tane rock klasiğinin cover versiyonlarından oluşuyordu. Elbette bu tür albümlerden dolu vardır diye düşünenler yanıldı zira Alex bu rock şarkılarını, caz triosu ile beraber, naif bir şekilde yorumlamıştı. Kiss’den “Detroit Rock City” notalarını ilk duyduğunuz andan itibaren ortada farklı bir yaklaşımın varlığını hissediyorsunuz. Who’dan “Pinball Wizard”, Scorpions’dan “Still Loving You”, Ozzy Osbourne’dan “Goodbye to Romance”, Kara Sabahattin’den “War Pigs” ve Aerosmith’den “Dream On” gibi eserler çok tatlı bir şekilde yorumlanmış halleriyle arzı endam ediyorlar bu albümde. Bu albümün bana göre en dikkat edilmesi gereken avantajı, rock dinleyen ancak caza bir türlü ısınamamış insanlara, caz müziğin kapılarını aralamak babında zarif bir girizgah olabilme potansiyelidir. Iron Maiden fanlarına küçük bir not, Alex ikinci A.S.T. albümünde, doğaçlama bölümleri de içeren bir Trooper yorumuna yer verdi. Maiden’ı hiç caz olarak dinlemedim demeyin ;)