vintage etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
vintage etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

8/13/2012

Ian Anderson (IA Guitars) Özel Röportajı (2011)



Merhabalar Ian. Sound Dergisi Gitarizm Köşesine hoş geldin. Aslında tam bir klişedir ama sormak zorundayım :) Öncelikle seni tanıyarak başlayalım mı?

Merhaba Barış. Çok teşekkürler. Bu röportaj benim için de bir zevk. Türkiye’den birçok arkadaşım var ve Türkiye’deki müzikseverlere kendimi tanıtabilme imkanı verdiğin için de ayrıca teşekkürler. Öncelikle ve en önemlisi ben bir müzik hayranıyım. 70 ve 80’lerin klasik rock müziğini, Led Zeppelin, Hendrix, Cream, AC/DC ve biraz da Van Halen, Malmsteen, Randy Roads gibi adamları… dinleyerek büyüdüm. Daha sonraları ise bu müziklerle bluesu keşfettim. Bu işe yol açan şey ise bir arkadaşımın beni Stevie Ray Vaughan konserine götürmesi oldu. 1984 filandı. İlk sıradaki yerimi aldım ve sonrasında hayatım tamamıyla değişti. SRV’den de John Mayall&The Bluesbreakers ve Robert Johnson’lara ulaştım. Oradan da alternatif, caz, klasik metal ve içinde gitar olan hemen her şeye…

Adamımız bu işte!

Peki gitar yapımcısı olmanın arkasındaki hikaye nasıldır?

Gitar çalmaya başladığımdan beridir gitar tamiri yapıyorum denebilir. 14 yaşında para biriktirerek ilk gitarımı aldım. Van Halen’ın gitarından esinlenerek yapılmış bir Kramer idi. Alıp hemen eve koştum ve dakikalarca hayran hayran izledim. Gözüme çok basit bir makine gibi göründü ve bunun gibi bir şey yapmanın, onu çalmaktan daha kolay olacağını düşündüm. Böylelikle neyin nasıl çalıştığını görmek için onu söktüm. Düzgünce geri topladıktan sonra nasıl çalacağımı öğrenmeye de başladım. Arkadaşlarımın ve çevremdeki bazı kişilerin gitarlarını tamir etmek, modlamak ve gitar parçaları yapmakla geçen birkaç yılın ardından, yaptığım bir gitarı boyatmak için birisini ararken Scott Lentz ile tanıştım. Maun gövdeli, lacewood kapaklı, floyd rose’lu solak bir strat gövdesiydi. 90 başları filandı. Ona bir sonraki projem için bir sap yaptırmak istediğimi söyledim, ancak o “kendin halledebilirsin” dedi.  İşte o an gerçek bir dönüm noktasıydı. Sonrasında yaklaşık altı veya sekiz yıl boyunca strat ve Les Paul türü cihazlar yaptım. O daima büyük bir esin kaynağı ve yardımcıydı. O günlerde tüm gitarlarımın boya işlerini o yapardı. Ta ki bir gün “kendi gitarlarını kendin boya” diyene kadar :)

6/01/2011

Nash S-57 İncelemesi

NASH S-57 İncelemesi


Leo Fender, 1950 başlarında Stratocaster’ı tasarlarken acaba böylesi bir klasik yarattığını biliyor muydu? Tam bir ton standardı. Ancak zaman geçti ve firma el değiştirdi, firma politikalarıyla birlikte üretim yöntemlerinden satış/pazarlama stratejilerine kadar birçok şey değişti. Gitar, özellikle Leo Fender sonrasında, ilk halinden epey farklı noktalara gelmiş oldu çeşitli sebeplerle. Her ne kadar Fender 2000 sonrasında, birçok uzmana göre CBS öncesi dönemin ardından en iyi dönemini de yaşasa (ki cidden şu ara Meksikalı modeller bile çok kaliteli), dünyada pek çok insan daha fazlasına, daha doğrusu 50’lerin orjinal özelliklerine çok daha fazla yakınlık gösteren butik firmalara ilgi gösterir oldu. Nash Gitarları da bunlardan birisi. Bill Nash ile yapmış olduğum röportajı iki sayı evvel okumuşsunuzdur. Okumayanlar ve dahasını merak edenler için da burada teferruatlı bir değerlendirmeye gideceğiz…





Öncelikle gitarın genel katalog özelliklerinden bahsedelim;

Popüler Yayınlar